Çölyak Hastalığı Nedir?
Bağırsakta bulunan ve asıl emilimi gerçekleştiren küçük parmak gibi çıkıntılar vardır. Bu çıkıntılara mikrovillus denir. Glütene karşı bağışıklık sisteminin ürettiği antikorların, buğday, arpa, yulaf, çavdar gibi glüten içeren bir yiyecek tüketildiğinde sayıları artarak mikrovilluslara zarar verir. Emilim gerçekleştiren mikrovilluslar ya hasar alır ya da tamamen yok olur. Bu zarar, temel besin ögelerinin emilim mekanizmasının bozulmasına yol açar ve emilim tam gerçekleşemez. Bağışıklık sisteminin glütene tepki göstermesi ile mikrovillusların zarar görmesiyle meydana gelen emilim bozukluğu çölyak hastalığına yol açar.(1,2,3)
Çölyak hastalığında emilim tam gerçekleşmediğinden vücut besinlerden yeteri kadar vitamin, mineral gibi vücudun ihtiyaç duyduğu besin ögelerini alamaz ve çölyak hastalığının belirtileri ortaya çıkar.
Çölyak Hastalığı Çeşitleri Nelerdir?
Çölyak hastalığının birkaç çeşidi bulunmaktadır. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:
Klasik (Tipik) Çölyak Hastalığı:
Sıklıkla 6-24. ay dönemindeki çocuklarda gözlemlenir. Hastalık, bu dönemdeki çocukların glüten almasıyla beraber ishal, kusma, karın ağrısı, kas zayıflığı gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Zamanla ishal daha da şiddetlenebilir. İştahsızlık ve yetersiz emilimden dolayı büyüme ve gelişme geriliği görülebilir. (2)
Klasik Olmayan (Atipik) Çölyak Hastalığı:
Çölyak hastalığının bu çeşidi 5-7 yaş arası çocuklarda veya yetişkinlerde görülebilir. Sindirim sistemi belirtilerinin yanı sıra deri döküntüleri ve B12 vitamini, folik asit, demir ve çinko eksikliği de görülebilir. Bu çölyak çeşidinde belirtiler, diğer hastalıklarla çok kolay karıştırılabilir. (2)
Sessiz Çölyak Hastalığı:
Herhangi bir belirti veya problem yaşamayan kişinin, özellikle birinci dereceden yakınlarının çölyak teşhisi alması sonucu çölyak hastalığının teşhis edilmesi durumudur. Sessiz çölyak hastalığı ihtimalinden dolayı çölyak hastalığı teşhisi alan kişilerin birinci dereceden yakınlarının da kontrole gitmesi gerekir. (2)
Potansiyel Çölyak Hastalığı:
Bu hastalık çeşidinde yapılan testte çölyak hastalığı pozitif çıkabilir ancak hastada belirtileri yoktur. (2)
Çölyak Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
Çölyak hastalığının belirtileri, bebeklerde, çocuklarda ve yetişkinlerde sıklıkla benzer olsa da farklı belirtilerle de kendini gösterebilir. Çölyak hastalığının yaşlara göre farklılaşan belirtilerinin bir kısmı şöyle sıralanabilir:
Bebeklerde Çölyak Hastalığı Belirtileri
Bebeklerde çölyak hastalığının ilk ve en yaygın sebeplerinden bir tanesi, kronik ishaldir. Bulantı, kusma, iştahsızlık, karın ağrısı ve karında şişlik, kronik ishalin devamında seyreden belirtilerdir.
Çocuklarda Çölyak Hastalığı Belirtileri
Çocuklarda çölyak hastalığı varlığında, kronik ishal, karın ağrısı, karında şişlik, iştahsızlık, bulantı, kusma, sıklıkla karşılaşılan belirtilerdendir. Bu şikayetler kronikleştiğinde çocuklarda büyüme ve gelişme yavaşlığı, boy kısalığı, ergenlikte gecikme gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Teşhis geciktiğinde ise sinirlilik hali, dikkat eksikliği ve baş ağrıları da beraberinde görülebilir. (1)
Yetişkinlerde Çölyak Hastalığı Belirtileri
Yetişkinlerde çölyak hastalığı belirtileri çoğunlukla çocuklardaki belirtiler ile benzerdir. Bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal, karın şişliği ve gaz sıkıntısı gibi sıkıntılar olmakla beraber iştahsızlık ve yeterli emilim olmaması ve kronik ishal sebebiyle çölyak hastalığı uzun vadede mineral eksikliğine sebep olabilir. Örneğin; demir eksikliği çölyak hastalığında en sık rastlanan mineral eksikliklerindendir. Diğer yandan kalsiyumun da yeterli ölçüde emilmemesiyle kalsiyum eksikliği ortaya çıkar. Kalsiyum eksikliği, kas ve kemik ağrılarına sebep olabilir. (2)
Vitaminler ise vücutta pek çok temel faaliyetlerde görev aldığından vitamin eksikliği de mineral eksikliği gibi pek çok problemi beraberinde getirmektedir. Bu belirtiler ise genellikle yorgunluk, baş ağrısı; sinirlilik, depresyon şeklinde olabilir. (3) Çölyak hastalığı belirtileri itibariyle pek çok hastalıkla karıştırılabilir. Özellikle ishal ve karın ağrısı gibi belirtiler, halk arasında basit seviyede görülür ve kişiler doktora gitmeyi erteleyebilir. Fakat çölyak hastalığı ileri evrelerde pek çok sıkıntıyı beraberinde getirdiğinden erken teşhis için mutlaka bir doktora başvurulmalıdır.
Çölyak hastalığı, diğer bağırsak hastalıkları veya enfeksiyonu ile benzer belirtiler verdiğinden genellikle ilk olarak bu hastalıklardan şüphelenilebilir. Ancak belirtilerin tamamı değerlendirildiğinde çölyak ihtimali de mutlaka akıllarda bulundurulmalı ve gerekli tetkikler yapılmalıdır. Çölyak hastalığının teşhisinde üç aşamalı bir yöntem izlenebilir:
- İlk olarak bazı kan tahlilleri yapılır. Bu kan tahlilleri ile glütenden etkilenip mikrovilluslara zarar veren antikorun kandaki seviyesi takip edilir. Antikor seviyesi yüksek ise çölyak hastalığı şüphesi bulunabilir.
- İkinci aşamada teşhis için ince bağırsağa endoskopi yapılır. Endoskopi ile ince bağırsağın iç yapısı incelenir. Endoskopi ile villuslar ve mikrovillusların durumu değerlendirilip zarar görüp görmediklerine bakılır. Doktorun gerekli görüldüğü durumlarda ise ayrıntılı laboratuvar araştırması için o bölgeden küçük bir parça alınarak biyopsiye gönderilir.
- Üçüncü aşamada ise glütensiz diyet uygulanır. Hastaya belirli günlerde glüten içeren tüm yiyeceklerin beslenmeden çıkarılması gerektiği söylenir. Bu besinlerin çıkarılmasıyla ishal, karın ağrısı, kusma gibi belirtilerin durumu veya tam anlamıyla geçip geçmediği yakından takip edilir. Glütensiz beslenme döneminde yapılan kan tahlili ile antikor seviyesi gözlemlenir.
Bazen tek aşama bazen de üç aşamada belirtiler kendini gösteriyorsa muayene eden doktor teşhisi koyabilir. Sonrasında tedavi aşamasına geçilir.(2) Ayrıca hazımsızlık belirtileri ya da kabızlık belirtileri gösteriyorsanız da bir doktora başvurabilirsiniz.
Çölyak Hastalığı Neden Olur?
Çölyak hastalığı nedenleri net olarak bilinmemekle birlikte ağırlıklı olarak genetik faktörlerden etkilenmektedir. Yapılan araştırmalarda genellikle anne, baba, kardeş gibi birinci dereceden yakınlarında çölyak olan kişilerde, hastalığın görülme ihtimali çölyak olmayan kişilere oranla daha yüksek oranda gözlemlenebilir. (1)
Buna ek olarak çevresel faktörlerden olan kişinin beslenme şekli, bazı bağırsak enfeksiyonları veya bağırsak bakterileri gibi durumlar, doğrudan çölyak sebebi olmasa da çölyak hastalığı durumunda hastalığın ilerlemesine sebep olabilir.
Çölyak Hastalığı Geçer mi?
Çölyak hastalığının cerrahi veya bir medikal tedavisi yoktur. Çölyak hastalığı olan kişilerin glütene alerjisi olduğu için bu kişilerin glüten içermeyen besinlere yönelmesiyle hastalık belirtileri azalabilir veya tamamen geçebilir. Ancak mikrovillusların sağlıklı şekillerine kavuşması uzun zaman alabilir. Bu yüzden glütensiz beslenme programına mutlaka uyulmalıdır. Çünkü bazı durumlarda az da olsa glütenli yiyecekler tüketildiğinde belirtiler hemen kendini göstermese de bağırsakta antikor üretilmesi bitmediğinden bağırsak glütenden tekrar zarar görebilir.
Çölyak hastaları glüten tüketmeyecek şekilde diyetlerini uyguladıklarında normal düzende konforlu bir şekilde yaşamına devam edebilir. Ancak tekrar glüten tüketildiğinde çölyak hastalığı belirtileri tekrarlayabilir. (1)
Çölyak tanısı almış hastalar doktorun önerdiği aralıklarda mutlaka kontrollere gitmelidir. Beslenmeye tam anlamıyla dikkat edildiğinde mikrovilluslar uzun vadede iyileşebilir. Böylece emilim işlevi normale dönebilir. Ancak bağışıklık sisteminin tepkisinden dolayı glütensiz beslenme ömür boyu sürdürülerek sağlıklı bir yaşam sağlanabilir.
Çölyak Hastalığı Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Çölyak hastalığı tedavisi, vücudun glütene gösterdiği hassasiyetten dolayı glüten içeren yiyeceklerin kısıtlanması ile olur. Bir diyetisyen kontrolünde glütenli besinler buğday, arpa, yulaf, çavdar ve bunların içinde bulunduğu yiyecekler beslenme programından çıkarılır ve bu besinlerin olmadığı sağlıklı bir liste hazırlanır. Diyetisyen kontrolünde olması önemlidir çünkü çölyak hastasının hangi evrede olduğu, vitamin ve mineral kayıp miktarları gibi durumlar, kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Hatta doktorun gerekli gördüğü durumlarda vücutta bir eksiklik varsa vitamin ve mineral takviyesi alınması gerekebilir. (1)
Çölyak Hastalığında Beslenme Nasıl Olmalı?
Çölyak hastaları, hastalığın getirdiği sıkıntıları en aza indirmek ve en konforlu şekilde hayatlarını sürdürebilmek için glütensiz beslenmelidir. Glütensiz beslenmede dikkat edilecek birtakım faktörler vardır. Çölyak hastaları günlük beslenmede glütensiz besinler tercih etmelidir. Bunun yanında tüketilecek paketli gıdaların etiketleri okunarak glütensiz olduğundan emin olunmalıdır.
Çölyak Hastaları Ne Yememeli?
Çölyak hastaları glüten içeren besinlerden uzak durmalıdır. glüten ise sadece besinlerin içerisinde değil çapraz bulaşma ile glüten içeren bir besinden glüten içermeyen bir besine geçebilir. Bu yüzden glütensiz ürün alırken ve saklarken çok dikkat edilmelidir.
Glüten içeren besinlerin bazıları, buğday, arpa, yulaf, çavdar ve bu besinlerin işlenmesiyle elde edilen un, ekmek, makarna, erişte, irmik, bisküvi, kek pasta gibi ürünlerdir. Bu ürünlere ek olarak sos, salça gibi bazı yiyecekler de glüten içerebilir. (1,2)
Glütensiz beslenmede özellikle dikkat edilmesi gerekenler ise paketli gıdaların içerisinde gizlenmiş glütendir. Bu nedenle ürün etiketi okumalı ve “glüten içerir.” ibaresi yer alan ürünler tüketilmemelidir.
Çölyak Hastaları Ne Yemeli?
Çölyak hastalığı olan kişiler glüten içermeyen yiyecekler tüketilebilir. Bunlardan bazıları, pirinç, mısır, kuru baklagiller, et, tavuk, balık, yumurta, patates, yağlı tohumlar, meyve ve sebzeler şeklinde sıralanabilir. Ekmek ve unlu gıdalar; mısır ve pirinç unundan yapılırsa çölyak hastaları tarafından tüketilebilir. (2) Paketli gıdalarda pek çok seçenek bulunmakla birlikte ürünlerin üzerinde “glüten içermez” ya da “gluten free” gibi belirteçler varsa çölyak hastaları bu ürünleri tüketebilir.
Uyarı: Bu metin kişileri konu özelinde objektif bir şekilde bilgilendirme amaçlı yazılmıştır.